tarafından Solenedon denilen bu zehirli memeli 2008 yılının yaz aylarında Dominik Cumhuriyeti'nde görüntülendi.
Bir böcek yiyici olan bu hayvanı görüntülemeyi başaran bilim adamları daha sonra Solenodon'u yakalayarak DNA'sıyla ilgili testler yaptılar.
Bir aylık bir çabanın sonucunda tuzağa yakalanan hayvan testlerin ardından doğaya salındı.
Solenodon'ların kendileri gibi garip hikâyeleri
Uzun sivri burunlu bir fareye benzeyen, Tanrekgiller sınıfından olan bu az rastlanır hayvanlar bilindiği kadarıyla cüce denilebilecek kadar kısa oluyor. Bu hayvanlar, ısırdığı kurbanına zehir enjekte ediyor.
20 santimetreden biraz daha uzun olan bu hayvanın kuyruğu çıplak ve pullu. Anavatanı ise Orta Amerika'daki Batı Adaları olarak biliniyor. Solenodonlar, Karayip Adaları da denilen bu bölgenin bilinen en küçük hayvanıdırlar.
Sayıları oldukça az olan solenodonlar, normalde gündüz vakitlerini toprak altında geçiriyor. Ormanın tabanındaki çürümüş kütüklerin ve gevşek kayaların altını kazarak kendine yiyecek arayan bu zehirli memelinin, tehlikeyi hissettiğinde başını devekuşu gibi bir deliğe soktuğu öne sürülüyor.
Fazla görülmedikleri için haklarında çok az şey bilinen solenodonların nesilleri, bir defada yalnızda bir yavru doğurabildikleri ve kedi, köpek gibi hayvanların tehdidi altında bulunduklarından, tükenmek üzere.
Amerika kıtasında herhangi bir akrabası olmadığı için Batı Adaları'na nasıl geldiği anlaşılamayan solenodonlar hakkında çok sayıda efsane üretiliyor.
Bunlardan en bilineni bu hayvanların Küba ile Haiti adalarının birleşik olduğu ya da suların altına gömülmüş bir kıtanın mevcut olduğu devirden kalma oldukları yönünde...
Bir böcek yiyici olan bu hayvanı görüntülemeyi başaran bilim adamları daha sonra Solenodon'u yakalayarak DNA'sıyla ilgili testler yaptılar.
Bir aylık bir çabanın sonucunda tuzağa yakalanan hayvan testlerin ardından doğaya salındı.
Solenodon'ların kendileri gibi garip hikâyeleri
Uzun sivri burunlu bir fareye benzeyen, Tanrekgiller sınıfından olan bu az rastlanır hayvanlar bilindiği kadarıyla cüce denilebilecek kadar kısa oluyor. Bu hayvanlar, ısırdığı kurbanına zehir enjekte ediyor.
20 santimetreden biraz daha uzun olan bu hayvanın kuyruğu çıplak ve pullu. Anavatanı ise Orta Amerika'daki Batı Adaları olarak biliniyor. Solenodonlar, Karayip Adaları da denilen bu bölgenin bilinen en küçük hayvanıdırlar.
Sayıları oldukça az olan solenodonlar, normalde gündüz vakitlerini toprak altında geçiriyor. Ormanın tabanındaki çürümüş kütüklerin ve gevşek kayaların altını kazarak kendine yiyecek arayan bu zehirli memelinin, tehlikeyi hissettiğinde başını devekuşu gibi bir deliğe soktuğu öne sürülüyor.
Fazla görülmedikleri için haklarında çok az şey bilinen solenodonların nesilleri, bir defada yalnızda bir yavru doğurabildikleri ve kedi, köpek gibi hayvanların tehdidi altında bulunduklarından, tükenmek üzere.
Amerika kıtasında herhangi bir akrabası olmadığı için Batı Adaları'na nasıl geldiği anlaşılamayan solenodonlar hakkında çok sayıda efsane üretiliyor.
Bunlardan en bilineni bu hayvanların Küba ile Haiti adalarının birleşik olduğu ya da suların altına gömülmüş bir kıtanın mevcut olduğu devirden kalma oldukları yönünde...
